

Açıklama Mesajı
Bizler “22 sadece bir sayı değildir, değişimin çağrısıdır” diyoruz, çünkü bu rakam, sadece bir aritmetik ifade değil, aynı zamanda bir dönüşümün, yeniden yapılanmanın, bir isyanın ve bir uyanışın sembolüdür. Sizlerle bu çağrıyı paylaşıyoruz. Çünkü biliyoruz ki, her birimiz, içinde bulunduğumuz zaman diliminde büyük bir değişim yaratma gücüne sahibiz.
Hepimiz, içinde yaşadığımız toplumun ve dünyanın çok hızlı bir şekilde değiştiğini gözlemliyoruz. Aslında bu değişim, bize yeni fırsatlar sunmaktadır. 22, işte bu dönüşümün simgesidir; bir başlangıcı, bir adımı, bir uyanışı, simgeler.
Hedefimiz, sadece geçmişin sorunlarını tartışmak değil, geleceği inşa etmektir. 22, sadece bir yıl, bir sayı değil, yeni bir dönemin habercisidir. Şimdi, bu dönemi birlikte şekillendirme zamanı. Geleceğe yön veren bu hareketin parçası olmak, herkesin sorumluluğudur. Bu sorumluluğun bilinciyle hareket eden Vizyoner Mali Müşavirler Grubu, Mali Müşavirler Umut Hareketi ve Öncü Mali Müşavirler Birliği güçlerini birleştirerek 3568 İstanbul adıyla İstanbul SMMM Odası seçimlerine tek liste girmeye karar vermişlerdir.
Bizler, geçmişin olumsuzluklarıyla mücadele ederken, aynı zamanda geleceğe umutla bakacak çözümler üretiyoruz. Hedefimiz, daha güçlü olmak ve mesleğimizin hak ettiği yere ulaşmasını sağlamak. Yalnızca bugün değil, yarın da hep birlikte daha iyi bir meslek için bu sorumluluğu omuzlarımızda taşımaktır.
Biliyorsunuz ki, hiçbir değişim tek başına gerçekleşmez. Daha fazla bir araya gelir, birlikte hareket eder ve ortak hedeflere odaklanırsak, gerçek bir değişimi yaratabiliriz.
22’nin verdiği mesaj çok açıktır: Hepimiz birlikte daha güçlü, daha saygın bir meslek için çalışmalıyız.
Sevgili dostlarım, değerli meslektaşlarım, 22 sadece bir sayı değildir, değişimin çağrısıdır diyoruz çünkü bu sayı, bizlere umut veren bir mesajdır. Hep birlikte bu kutlu yolculukta bir araya gelmeliyiz.
22, değişim yolculuğumuzun sembolüdür. İnternet sitemizde (yirmiiki.org) yer alan manifestomuzda açıkladığımız 22 sorun ve çözüm önerilerimizin gerçekleşmesi için sizlerle beraber mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.
Saygılarımızla
Vizyonumuz
Odamızın; Demokratik, Şeffaf, Adil ve Kurumsal Yönetim İlkelerini Benimsemiş, Ulusal ve Uluslararası Standartlarda Mali Müşavirlik Mesleğinin Geleceğini Şekillendiren, Toplumun Tüm Kesimlerinde Değer Yaratan, Topluma ve Çevreye Duyarlı, Gelecek ve Güven Vadeden, Mesleğin Saygın, Sürdürülebilir ve Tercih Edilen Olmasını Önceleyen, Etik Bir Meslek Kuruluşu Olması İçin Çalışmak.
01 Mesleğin Hak Ettiği Saygınlığa Kavuşması
Meslek standartlarının güçlendirilmesi, Mali Müşavirlerin iş dünyası ve toplum için ne kadar kritik bir role sahip ve önemli bir rehber olduğu bilincinin oluşturulması, meslek içi dayanışmanın artırılmasına yönelik politikalar ile mesleki etik kurallarına sadık kalınarak güvenirliliğin pekiştirilmesi sağlanacaktır.
02 Aşırı İş Yükü ve Farklı Kurumlardan Gelen Veri Talepleri (Angarya)
Teknolojideki gelişmelerin Mali Müşavirlik mesleğine getirdiği avantajlara rağmen, farklı kurumlardan sürekli artan veri talepleri meslek mensuplarının iş yükünü giderek artmıştır.
Meslek mensuplarının cezai yaptırım ve sorumlulukları dikkate alarak davranıyor olmaları, kendisi ile ilgisi bulunmayan işlerin doğal muhatabı gibi görülmesini gerektirmemelidir. Bu şekilde üretilen hizmetler çoğunlukla ücrete tabi tutulamamasından iş değil angarya niteliğine bürünmektedir. Bu durum sürdürülebilir değildir ve kabul edilemez.
Veri Talebinde Bulunanların Teknolojik Altyapılarında Meydana Gelen Aksaklıklar
Başta Hazine ve Maliye Bakanlığı olmak üzere veri talebinde bulunan kurumların teknolojik altyapılarında meydana gelen aksaklıklar, beyan ve/veya bildirimlerin süresinde verilemeyeceği kaygısı meslek mensuplarında gerilime sebebiyet vermektedir. Angarya olarak nitelenen aşırı işi yükü sebebiyle uzun süreli sabit çalışma ile birlikte yaşanan stres sebebiyle meslek mensuplarında sağlık sorunlarına neden olmaktadır.
03 Sınırsız Sorumluluk
Ülkemizde dolaylı vergilerin yüksekliği ile birlikte kayıt dışı ekonomi vergi kayıp ve kaçacağını artırmakta, sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge kullanma ve düzenleme vakalarına rastlanmaktadır. Meslek mensuplarımızın kast unsuru aranmaksızın, sorumluluk raporları (Görüş ve Öneri Raporu) ile karşı karşıya kaldıkları ve bu durumun sayısal olarak artarak devam ettiği gözlemlenmektedir.
Meslek mensupları yaptığı işlerin sorumluluğunun bilincinde olmakla birlikte, yetkinin olmadığı yerde sınırsız sorumluluktan bahsedilemez.
Vergisel tenkit yer almayan raporlarda dahi zorlama gerekçelerle “Tek Düzen Hesap Planına Uymamak” fiilinden yaptırım uygulanmasını doğru bulmuyoruz.
04 Haksız Rekabet
Hemen hemen her alanda bulunan ve kelime anlamı “Yarış” olan rekabet, kurallara uygun olduğunda gelişim sağlarken, kurallara uymadan yapıldığında haksız rekabete dönüşmektedir.
Meslek yasamızın kabulünden günümüze 36 yıl geçmesine rağmen, başarı oranı düşük düzenlemeler ile rekabet ihlalleri meslek mensuplarının sorunları listesinin başlarında yer almaktadır.
Özellikle kanıtlanmış etik dışı davranışların caydırılmasına yönelik düzenlemeler etkisiz olmuş, dahası palyatif düzenlemelere rağmen caydırıcı olmayan ve/veya uygulanmayan yaptırımlar kurallara kayıtsız kişi sayısını artırmıştır. Buna karşın haksız rekabete ilişkin dosyaların disiplin kurullarına ulaşması sorunla doğru orantılı olmamıştır.
Mesleğe girişlerdeki plansızlığın getirdiği artışın müşteri sayısı artışının çok üzerinde olması, kapasite üzerinde iş kabul eden meslek mensuplarının varlığı dikkate alındığında haksız rekabeti tamamen olmasa da bitirme noktasına getirmenin yolunun “ İş Kapasitesi (Kota)” düzenlemesinin olduğu görülmektedir.
05 Kapasite Üzerinde İş Kabulü (İş Kapasitesi/Kota)
Meslek mensubunun konulan kriterler dahilinde iş kapasitesinin belirlenmesinden sonra, müşterilerinin kriterler sonucu oluşmuş iş yükü kapasitesinin birbiri ile uyumlu olmasına yönelik bir çalışma olan “İş Kapasitesi” uygulamasının mutlak suretle uygulanmaya başlaması gerekmektedir.
İş kapasitesi tüm meslek mensupları arasında işlerin dağılımını sağlayarak, haksız rekabetin önlenmesine katkı sağlayacak, daha az iş ile aynı gelir elde edilebilecek, meslektaşlarımız zaman kazanacak, mesleki özen ve titizliğin gösterilmesine uyumu yükseltecektir.
Genel kurullarda iş kapasitesi/kota için uğraş vereceği vaadinde bulunanların, yetkililer ile yapılan görüşmelerde karşı olduklarını söylemelerini doğru bulmuyoruz.
06 Hizmet Akti İle Çalışan Meslek Mensupları
Hizmet akti ile çalışan meslek mensuplarının “Bağımlı Çalışanlar” olarak ifade edilmesini ve tanımlanmasını reddediyoruz. Bağımsızlık, mesleğin temel ilkelerindendir. Bağımlı çalışma kavramı meslek mensuplarımız için kullanılamaz.
134000 meslek mensubunun 72000’i hizmet akti ile, 62000’i serbest çalışmaktır. Hizmet akti ile çalışan meslektaşlarımızın hak ve menfaatleri için mücadelenin bağlı oldukları Odalar ve Üst Birlik tarafından yapılmadığı, göstermelik oluşturulan komisyonlarla sözde mücadele ettiklerini sanmaktadırlar.
Hizmet akti ile çalışan meslek mensuplarımızın çalışma hayatıyla ilgili
-
Hak ve Yükümlülüklerini,
-
Taban Ücretini,
-
Sözleşme Esaslarını,
-
Sözleşmenin Sonlandırılması Şartlarını
düzenleyen Yönetmelik hazırlanacak ve takipçisi olunacaktır.
07 Meslek Yasasından Kaynaklanan Sorunlar
3568 sayılı meslek yasası 2008 yılında 5786 sayılı kanun ile yapılan kısmi değişiklik haricinde 36 yıldır yürürlükte olup, günün koşullarının oldukça gerisinde kalmıştır.
Ülke ekonomisine, bilhassa mali sisteminde çok önemli katkıları olan meslek mensupları, maliye idaresinin tüm düzenlemelerini eksiksiz yerine getirmiş ve meslekten doğan sorumluluklarını büyük bir özveri ve başarıyla sürdürmektedirler. Bu önemli kurumsal hizmeti veren meslek mensuplarının haklı taleplerine cevap verecek yasal düzenlemelerin biran önce yapılması sosyal ve ekonomik bir ihtiyaç olarak Ülke menfaatinedir.
08 Ücret Tarifesi
Ücret tarifesi bünyesinde bir değil birden fazla problem mevcuttur. Öncelikle tarifenin TÜRMOB tarafından belirlenmesi ve yayımlanması gerektiğine inanıyoruz. Ancak, birbiri ile bağlantılı tüm düzenlemeler eş zamanlı yapılmadığında uygulamada zorluk, meslek mensuplarının güveninde aşınmaya sebebiyet vermektedir.
Kanun ve Yönetmelikte yer alan düzenlemelerle desteklenmeyen asgari ücret tarifesinin adına zaman esaslı yada iş yükü esaslı denmesi yeterli ve çözüm odaklı olmayacaktır.
09 Temsilde Adalet
Meslek mensuplarının %96’sı SMMM (129 Bin), %4’ü (5 Bin) YMM unvanına sahip olmasına karşın TÜRMOB Yönetim Kurulunda Yeminli Mali Müşavirler 5 kişiyle, Serbest Muhasebeci Mali Müşavirler 4 kişiyle temsil edilmektedir.
Meslek yasamızın 35.maddesinde “Türmob yönetimi 9 asıl 9 yedek üyeden oluşur. Bunun beşinin YMM olması zorunludur. “ hükmü yer almaktadır. 5786 sayılı kanun ile değişmeden önceki halinde Yönetim Kurulunda 4 SMMM bulunacağı açıkça belirtilmişti. Oysa bu haliyle Yönetim Kurulunun tamamının YMM olabilme durumu söz konusudur.
Bu nedenle ve temsilde adaletin sağlanması amacıyla yasal düzenleme gerekmekte olup, Yönetim Kurulunda yer alacak YMM sayısının 5 yerine 3 olmasının yerinde olacağı düşünülmektedir.
10 Muhasebe, Mali Müşavirlik ve Yeminli Mali Müşavirlik Hizmetlerinde KDV Oranı %10 Olarak Uygulanmalıdır.
Verilen hizmetlerin hemen hemen tamamının vergi mükellefi olması sebebiyle hizmet için hesaplanan katma değer vergisi hizmet alanlar için indirilecek katma değer vergisi olarak kaydedilmekte dolayısı ile oranın %20 yerine %10 olarak uygulanması vergi azalmasına sebebiyet vermeyecektir. Ancak, tahakkuk esası sebebiyle tahsil edilemeyen ücretler için hesaplanan katma değer vergisi meslek mensupları için ödenmesi güç vergi yüküne sebebiyet vermektedir.
11 Beyin Amortismanı
Meslek mensupları faaliyetlerinde bedensel ve zihinsel bir yıpranmaya maruz kalmaktadır. GVK/65 serbest meslek erbabının faaliyetlerinin şahsi mesaiye dayandığını açıkça belirtmiştir. Bizzat kendi mesaileri sonucu oluşan kazançlarından şahsi yıpranmanın karşılığı olabilecek “beyin amortismanı” uygulaması talebinin karşılanabileceğini düşünüyor ve talep ediyoruz.
12 Herhangi bir Sınırlama Olmaksızın Beyannamelerin SMMM’ler tarafından imzalanması
Beyannamelerin imzalanması ve gönderilmesi parasal sınırlamalara tabi tutulmuştur.
Vergi beyannamelerinin hazırlanma süreci uzmanlık gerektirir. Bahse konu sınırlamalar, mesleki vasfı ve sorumluluğu olmayanların beyanname ve bildirimleri düzenleyebilmelerine olanak sağlayarak vergi kayıp kaçağına sebebiyet vermekte, mükellefleri sorumluluk ve yaptırımlarla karşı karşıya bırakmaktadır.
Hiçbir sınırlama olmaksızın beyannameler meslek mensupları tarafından verilmesine ilişkin yasal düzenleme yapılmalıdır.
13 Mesleğe Girişlerin Planlamasının Yapılması
2010 yılında 79000 olan SM-SMMM meslek mensubu 129000 sayısına ulaşmıştır. 15 yıllık artış 50000 olup, her yıl ortalama 3300 kişi meslek mensubu olmaktadır. Aynı şekilde devam etmesi halinde 2030 yılında 150000, 2040 yılında 180000 sayısına ulaşılacaktır.
İş alanlarında artış sağlanamadığı takdirde, meslek mensubu oranında mükellef sayısı artmayacağından, başta haksız rekabet olmak üzere birçok sorunda orantılı olarak artacaktır.
Bahse konu durum doğal akışına bırakılamaz.
14 Oda ve İktisadi İşletmelerinin Bağımsız Denetiminin Yaptırılması
Bağımsız denetim; finansal tablo ve diğer finansal bilgilerin, finansal raporlama standartlarına uygunluğu ve doğruluğu hususunda, makul güvence sağlayacak yeterli ve uygun bağımsız denetim kanıtlarının elde edilmesi amacıyla, denetim standartlarında öngörülen gerekli bağımsız denetim tekniklerinin uygulanarak defter, kayıt ve belgeler üzerinden denetlenmesi ve değerlendirilerek rapora bağlanmasıdır.
Şeffaflık ve hesap verilebilirlik gereği tüm Oda ve İktisadi İşletmelerinin, Bağımsız Denetiminin yaptırılarak raporlar meslek mensupları ile paylaşılacaktır.
15 Disiplin Kurulu Üyeliklerinin, Üye Sayıları İle Orantılı Olmasının Sağlanması
Meslek yasamızın 25.maddesinde düzenlenen Oda Disiplin Kurulu, üye sayısı 50’nin altındaki Odalar için 3, üye sayısı 50’nin üstündeki Odalar için 5 olarak belirlenmiştir.
En düşük üye sayısına sahip Odamızda üye sayısı 55, en yüksek üye sayısına sahip Odamızda üye sayısı 50611’dir. Her iki Odamızda da Üst Birliğimizde olduğu gibi Disiplin Kurul üye sayısı 5’tir.
Üye sayısı fazla olan Odalarımızda Disiplin Kurulu üyelerinin ne kadar özverili çalışsa dahi işlemlerin zamanında yetişmesi mümkün olmamaktadır. Uzun süre neticelenmeyen dosyalar sebebiyle yaşanan olumsuzlukların giderilmesi amacıyla üye sayısına göre Disiplin Kurulu üyesi belirleme yapılması, dolayısıyla meslek yasasının 25.maddesi yeniden düzenlenmelidir.
16 Üst Birlik Delegelerinin daha etkin bir yapıda olmasının sağlanması
Üst Birlik Delegelerine olağanüstü genel kurul olmadığı sürece 3 yıl boyunca sadece bir kez ihtiyaç duyulmaktadır. Delegelerin daha aktif olması sağlanmalıdır.
17 Oda Meclislerinin Etkin Hale Getirilmesi
Uluslararası kabul görmüş demokratik standartlar, bugün içinde yaşadığımız zamanın önemli değerleridir. Demokratik katılım, temel hak ve özgürlüklerin sağlanması, temsilde adalet, fikir ve vicdan hürriyeti gibi insani değerler dikkate alındığında, meslek yasamızdaki düzenlemelerle bunları sağlamanın mümkün olmadığı ortadadır. Toplulukların idaresinde demokratik standartların sağlanması, tüm katılımcıların temsil haklarını eşit olarak kullanmasını sağlar.
Meslek mensuplarının görüş ve önerilerini serbestçe sunacakları açık tartışma ortamı ve katılımcılığın sağlanması için oda ve üst birlik organları arasına “Oda Meclisi”ni eklemek gerektiğini düşünüyoruz.
18 3568 Sayılı Kanun Genel Tebliğlerinin TEK TEBLİĞ haline getirilmesi
Üzerinde uzun zaman emek harcandığını ve yayınlanma aşaması gelmiş tek tebliğin acilen yayımlanması gerekir. Antidemokratik olduğunu düşündüğümüz 18 Nolu Tebli ğdeki “Tam Tasdik Sözleşmesi Bulunan Mükelleflerin SMMM ile Sözleşme Yapma Zorunluluğunun Bulunmadığı” ibaresinin kaldırılması başta olmak üzere güncelliğini yitirmiş birçok düzeltme ile sadeleştirme sağlanacaktır.
19 Vesayet
Meslek ve meslektaş üzerindeki vesayetin mutlak surette kaldırılması gerekir. Bakanlığın kanun uygulamacısı olması kendisini mali müşavirlerin amiri olarak görmesine sebebiyet vermektedir. Buradan hareketle tüm anlayış defter kayıtlarının, mali tabloların, beyanname ve bildirimlerin vergi için yapıldığı sonucuna varılır ki, yanlıştır.
Bu yaklaşım, yapılan işi beyanname muhasebeciliğine dönüştürüp, meslek mensubunun iş yükünü artırarak müşavirlik kısmını yapılamaz hale getirmektedir.
Herhangi bir kısıtlama olmaksızın yönetmeliklerin Türmob tarafından hazırlanması ve Genel Kurul onayından sonra herhangi bir makamın onayı alınmadan yayımlanabilir hale gelinmelidir.
20 Mesleki İhtisaslaşmanın Sağlanması
Muhasebe ve Mali Müşavirlik mesleğinde sertifikaya bağlı, ALAN ve SEKTÖREL uzmanlaşmanın gerekliliğine, ARABULUCULUK işinin Mali Müşavir meslek mensuplarının hakkı olduğuna inanıyoruz.
21 Mali Tatil
5604 sayılı Mali Tatil İhdas Edilmesi Hakkında Kanunun mevcut haliyle Mali Tatil olmaktan uzak olduğu aşikardır. Kanunun yeniden düzenlenerek Temmuz ayında verilecek beyanname ve bildirimlerin Ağustos ayında aynı sürelerde verilmesi sağlanmalıdır.
22 Yeşil Pasaport
Mali müşavirler yurtdışındaki müşterilere de hizmet vermelerinden dolayı yeşil pasaportu hak etmektedirler. Bu hak, mali müşavirlerin yurt dışında mesleki bilgi ve deneyimlerini artırmalarını, uluslararası iş birliklerini geliştirmelerini ve Ülkemizi en iyi şekilde temsil etmelerini sağlayacaktır.